Google’da ilk zamanlarda muhtemelen prosedür olarak çok daha etkili bir sonuç alınacağı düşünülerek Amerika’nın en iyi üniversitelerinden başvuru yapan adaylara öncelik veriliyordu. Google insan kaynakları yöneticisi Laszlo Bock, zaman geçtikçe bu yaklaşımının oldukça hatalı olduğunun ortaya çıktığını belirtiyor.
Bock, CNN’e Kaliforniya devlet okullarında ve diğer üniversitelerde hedeflerine ulaşmak için canla başla çalışan, fevkalade öğrencilerin olduğunu belirtti.
Bir diğer önemli nokta da Google’ın üniversite not ortalamasına ağırlıklı olarak önem vermemesi. Bock, üniversite ders notlarının kariyerin ilk iki yılında nasıl bir performans gösterileceğini işaret eden önemli ölçüler olduğunu ama nihayetinde çok da büyük bir öneme sahip olmadığını belirtiyor.
Pek çok mezun dünyanın en iyi çalışma mekanlarından birini sunan Google’da çalışmak için ilginç yöntemlere başvuruyor. Bock, kapıdan içeri adım atabilmek için CV’sini ayakkabısının içine sokandan ya da geldiğinde kendini imha eden robot gönderenine kadar pek çok farklı adayla karşılaşmış. Tavsiyesi ise adayların CV’lerinde yaptıkları en iyi işlere yer vermeleri. Bock, bu işlerin inceleneceğini belirtiyor.
Bock’ın yeni çıkan Work Rules! adlı kitabında da Google’ın işe alımlarda 4 önemli faktöre dikkat ettiğini yazıyor;
- Bilişsel yetenek ya da problem çözme yeteneği,
- Gerektiğinde öne atılıp gerektiğinde geri çekilmenizi sağlayan liderlik vasfı,
- Şirketin kendine has bir terimi olan ‘Googleyness’,
- Entelektüel tevazu.
En az öneme sahip şey ise işi yapmayı biliyor olup olmamanız.